9 Ağustos 2012 Perşembe

Sosyal Medyada Kişisel Marka Krizi: Murat Boz

Artık sosyal medyadan yalnızca  şirketler acı çekmiyor. Burada birçok marka krizi inceledik fakat kişisel markalarla ilgili büyük ve ciddi bir durum oluşmadığından, ya da geçmiş zamanlarda oluşsa da henüz sosyal medya bu kadar racon kesmediğinden geçmişte yaşanan marka krizlerini yeniden canlandırıp, sunmanın bir anlamı yoktu.

Evvel dönemlerde ismi milyonların dilinde olan sanatçılar, sporcular kriz yaşamadı mı? Evet, yaşadı. Hatta konu Murat Boz iken hafızamızı tazeleyip geçmişte bağlarının sıkı olduğu Tarkan’ı hatırlayalım. 2000’li yılların başında daha sonra ‘’cinsel tercihi’’nin tartışmaya açılmasına neden olacak resimler medyada yer almıştı. Tarkan ise bu iddialara karşılık olarak ‘’özel hayatından ötürü kimseye hesap vermek zorunda olmadığını’’ paylaşmış ve krizin büyümesini engellemişti. 

Evet, ya da hayır şeklindeki cevapların ikisi de medya tarafından uzatılıp, esnetileceğinden Tarkan’ın bu önemsemez tavrı işe yaramıştı.Kısaca, Tarkan, markasını tartışmadan uzak tutarak korumuş, bu konunun özel olduğunu,hayranlarının vicdanına bıraktığını ima ederek iyi bir kriz yönetimi göstermişti. Tarkan’ın yaşadıklarının üzerinden seneler geçti ve aynı kabus bu sefer de kimilerine göre Tarkan’ın halefi olarak nitelendirilen, uzun yıllar boyunca Tarkan’a vokalistlik yapan Murat Boz.

Murat Boz başarılı bir solist. Bu sene 39. Altın Kelebek Ödüllerinde aldığı ‘’En İyi Türk Pop Müziği Erkek Solisti’’ ödülü, albüm satış rakamları bu tezi doğruluyor. Kimileri trend olamaz, fakat Murat Boz, giyim tarzı ve hali tavrıyla da gençler tarafından dikkatle izlenen, beğenilen bir pop şarkıcısı. O, bir marka. 

Kişisel bir marka olması dışında ticari bir marka olduğunu Yedigün’ün reklam yüzü olmasından da anlıyoruz. Marka demek krize açıklık demek, o da bunu yaşadı.

Murat Boz  Krizi Nereden Çıktı?

Günlerce magazin gündemini ve sosyal medyayı meşgul eden fotoğrafları paylaşmaya gerek yok. Murat Boz'un fit halinden bir hayli uzak fazla kilolu ve dökülmüş saçlı  tatil fotoğrafları birkaç gün önce sosyal medyada fazlasıyla yankılandı. İnsanlara muhtemelen malzeme gerekiyor ki resimlerle birlikte şu şekilde alaycı twitler atıldı:

''Murat Boz kimin süt annesiymiş''
''Allahını seven Murat Boz'a sütyen alsın''
''Murat Boz'un memeleri hayatımda gördüğüm en çirkin magazin fotoğrafı''.
''Benim memem, benim kararım!'' 
''Kalem koyunca duruyor ''

Bu twitler buzdağının sadece görünen kısmı, resimlerin online mecrada dönmesiyle binlerce twit sosyal medyayı salladı. Topsy'nin sonuçlarına göre içinde link barındıran veya retwit edilen twit sayısı olayın cereyan etmesinden sonra 10 bini geçti. Yukarıdaki cümleler muhtemelen yüzünüzde gülümsemelere yol açsa da kişisel bir marka için kabus olsa gerek.


Kişisel Marka Krizini tetikleyen Faktörler Var mı? 

Resimlerin sosyal medyada yankılanmasından sonra Murat Boz'un sevgilisi Eliz Sakuçoğlu, Twitter hesabından ''Siz kendinizi o photoshoplarla tatmin etmeye devam edin, gerçekler sizi üzer beyler'' twitini attı ve Murat Boz'un kilolu resimleriyl yakından uzaktan ilgisi olmayan fit resimlerini koydu. Bu noktada kıyamet koptu ve takipçiler bu resimlerin geçtiğimiz senelere ait olduğunu, resimlerin fotoşaplı değil, doğal olduğunu delice savunmaya başladılar. Kısaca Eliz Sakuçoğlu'nun bu çıkışı olayı çığrından çıkarttı.

Ne Yapılması Gerekirdi?

Muhtemelen Murat Boz'un  Twitter'dan takipçilerine bunların tatil kiloları olduğunu söylemesi ve kısa süre içinde kilolarını verip hayranlarının karşısına çıkacağını söylemesi daha iyi karşılanırdı. Ya da eğer resimler yanıltıcı ise bunu açıkça kendisinin belirtmesi daha inandırıcı olurdu.

SosyalMedyacci'nin Notu: İşin magazinsel boyutundan kurtulup Twitter'ın verimli şekilde nasıl kullanılacağına kafa yorsaydık şimdikinden birkaç sene ileride olurduk. Son aylardaki trend topiclere baktığımızda sosyal medyanın halk tarafında hala magazinsel duygularla kullanıldığını görüyoruz. Ne yazık ki olayları değil, kişileri konuşuyoruz. Bu aslında herşeyi açıklıyor.

Murat Boz'a gelince...

Onun vücudunun yağ miktarı kendisi dışında kimseyi ilgilendirmez, kaldı ki sanatçıların halka fizikleriyle örnek olması gibi genel geçer bir durum da yok.

Fakat gördüğümüz şey şu ki;

Daha önce birçok kez medyada fiziği ve stili ile yer alan bir markanın elindeki silahı,  gün gelir saatli bombaya döner. Sosyal Medya böyle birşey, ne yazık ki eyvallahı yok. O yüzden artık isimlerimizin de bir marka olduğunu unutmayalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder