27 Haziran 2012 Çarşamba

Sosyal Medya Uzmanı Hayal Mi Gerçek Mi?

Bir haykırıştır gidiyor. Bir isyandır gidiyor, sosyal medyanın uzmanı olmaz diye. Fakat iş o kadar fanatik boyutlara ulaşıyor ki sosyal medyaya dair her şey, her türlü iş tanımı reddediliyor.  Herhalde başka bir meslekte ‘’uzman’’ olunsa bu kadar tartışılmazdı. Hem bu ülkede kim ‘’uzmanlık’’ sıfatını hakkıyla yapacak kadar kaliteli işler çıkarıyor ki? Böyle bir meslek grubu fazla var mı?

Benim geçmişteki düşüncem tabii ki sabit: ‘’ Sosyal Medya Uzmanı’’ adı altında tanımlanmış mesleği reddetmiştim. Çünkü bu işin uzmanı olmak değişimin uzmanı olmaktan geçiyor, çok genel bir kavram bu. Sosyal Medya uzmanı ne yapar ki? İçerik mi üretir? Markayı mı konumlandırır? Hesap mı yönetir? Web sitesini mi yönetir? Yüzlerce iş tanımı ortada gezmekte ve firmalar için hala ortak bir kanaat yok. Ne kötü değil mi? Bu kadar belirsizliğin dolaştığı bir ortamda sosyal medya uzmanının saygı görmesi giderek zorlaşıyor. Sosyal Medya Uzmanı sıfatıyla istihdam sağlamak ajansların işi. Kurumsal olduğunu iddia eden bir şirketin bu işin uzmanı olarak çalıştıracak kişiyi aramaktan çok sosyal medya araçlarını tanıyan, analiz yapabilen, online verileri yorumlama kabiliyetine sahip, algı yönetimini yönlendiren, dijtal devrimi şirkete kolay bir şekilde adapte edebilen, okuyan, trend takibi yapan, kurumsal kimliği bilen, marka iletişimini bilen yöneticilere,stratejistlere ihtiyacı var.

Bu işin bu kadar ayaklar altına alınmasının diğer bir sebebi birkaç yüz twitter takipçisi olanların, her içeriği 50 kez like edilenlerin, sosyal medyayı hayatının merkezine oturtup, onsuz yapamayanların, iletişimden anlamayanların ‘’sosyal medya uzmanı’’ sıfatıyla piyasa yapıyor olmaları. Bunu herkes için söylemiyorum tabii ki…

Herşeyden önce bu işin faydasının ne olduğunun net ve açık bir şekilde anlatılması gerekiyor. Kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Twitter’da iki saniye önce başına ne geldiğini anlatanların gerçek uzmanlar olamayacağı gerçeğinin aydınlatılması gerekiyor. Dünyada sosyal medyayı pazarlama ve iletişim faaliyetlerinin ana unsuru haline getiren şirketler giderek çoğalıyor. Starbucks ise bunlardan yalnızca biri, adamlar iş planlarında alenen sosyal medyayı en tepeye koyuyorlar. Starbucks niye bir dünya markası da bizim kahvecilerimiz rağbet görmüyor, ne eksiğimiz var nağraları atmadan önce oturup biraz araştırmak lazım. Adamlar neyi doğru yapıyor? Ya biz neyi eksik yapıyoruz? Daha iyisini yapmak için elimizdeki araçlar neler? Onları verimli şekilde nasıl kullanabiliriz?

Mesleklerin iş tanımlarının tartışılması gereken bir ülkede yaşıyoruz. Gerçi mezun olduğu bölümle ilgili çalışamayan yüz binlerce insan varken, iş tanımlarının doğru yapılması hayalperestlikten öteye gidemezdi. Yine de yapılacaklar var. Sosyal medya uzmanı sıfatıyla iş yapanlar neden uzman olduklarını kanıtlayacak işler yapmalı, en azından başkalarının neden bunları yapamayacağına insanları ikna etmeli. Ayrıca gündem yaratmalı. Yaptığı işini içinde kaybolmamalı, son trendleri takip eden, analiz eden birey olmalı.

SosyalMedyacci’nin Notu: Marka iletişimi nedir bilmeyen, marka konumlandırmaktan bir haber, tüm zamanı içerikle geçeceği için ana dilini hakkıyla kullanamayan birinin sosyal medya uzmanı olması yalnızca bir hayal, gerçek olan şey ise henüz bunlardan fazla bulunmadığı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder